O kişisel görünüşünü çok umursar.
- She cares a lot about her personal appearance.
İnsanları görünüşle yargılama.
- Don't judge people by appearance.
İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
- The two brothers are quite unlike in their appearance.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.
- His sudden appearance surprised us all.
Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.
- I was surprised by his sudden appearance.