Hata yapmak insana mahsustur ama hatada ısrar etmek şeytanidir.
- To err is human, but to persist in error is diabolical.
Biz sürdürmek istiyoruz.
- We intend to persist.
Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.
- The lady persisted in wearing such an old-fashioned shirt.
O, orjinal planını başarıyla tamamlamakta ısrar etti.
- He persisted in accomplishing his original plan.
Burada devamlı bir ağrı var.
- I have a persistent pain here.
Tom çok inatçı değildi.
- Tom wasn't very persistent.
İnatçı bir öksürüğüm var.
- I have a persistent cough.
This would not be saved after his session terminates because we don't have an actual user identity to allow us to persist the settings.