Cildin, yılan gibi periyodik olarak dökülüyor.
- Like a snake, you periodically shed your skin.
3. dönemde Fransızca dersimiz var.
- We have French in third period.
İngilizce üçüncü dönem.
- English is third period.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
- If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Sendika belirsiz bir süre için greve gitti.
- The union went out on a strike for an indefinite period.
Cildin, yılan gibi periyodik olarak dökülüyor.
- Like a snake, you periodically shed your skin.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsiniz.
- You can't replace the comma with a period in this sentence.
Bir cümlenin sonunda bir nokta olmalı.
- There needs to be a period at the end of a sentence.
İlk adetinizi hangi yaşta yaşadınız?
- At what age did you have your first period?
Adetim beş hafta gecikti.
- My period is five weeks late.
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
- In this school, a period is fifty minutes long.
3. dönemde Fransızca dersimiz var.
- We have French in third period.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
On yıl gerçekten uzun bir zaman aralığıdır.
- Ten years is a really long period of time.
İlk adetinizi hangi yaşta gördünüz?
- At what age did you get your first period?
Adet sırasında kendini nasıl hissediyorsun?
- How do you feel during the period?
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
- If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
- In this school, a period is fifty minutes long.
Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti.
- Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.
Sana ait cümlenin sonuna bir nokta ekleyebilir misin, lütfen?
- Could you put a period at the end of your sentence, please?
O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
- He learnt the periodic table by heart just for fun.
Klor, periyodik tablodaki elementlerden biridir.
- Chlorine is one of the elements in the periodic table.
Gelecek periyot Almanca bir testtir.
- Next period is a German test.
Dolaşım, bilindiği gibi, derginin otoriterliğinin ana göstergesidir.
- The circulation, as is known, is the main indicator of the periodical's authoritativeness.
When she is on her period she can be more disagreeable than usual.
You'll be on probation for a six-month period.
This is one of the last paintings Picasso created during his Blue Period.
I have math class in second period.