period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening

listen to the pronunciation of period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening
Englisch - Türkisch

Definition von period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening im Englisch Türkisch wörterbuch

night
gece

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü? - I'd like to stay one more night. Is that possible?

night
dili geceleri çıkan bir çeşit solucan
night
tün
night
{i} cehalet
night
{i} karanlık

Karanlık ve fırtınalı bir geceydi. - It was a dark and stormy night.

O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor. - As he sits in the dark, typing away at his computer, he hears the sound of morning birds chirping away and realizes he has been up all night - but the insomniac still refuses to sleep.

night
akşam

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - He worked from morning till night.

Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi. - On Friday night, three men came into Mr White's hotel and asked for rooms.

night
(özel bir olayın olduğu) gece
night
night editor gece çalışan gazete
night
daima
night
gece vakti

Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil. - Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.

Ben gece vakti çalışırım. - I work in the nighttime.

night
durmadan
night
night and day gece gündüz
night
night clothes yatak kıyafeti
night
night blindness gece körlüğü
Englisch - Englisch
{i} night
period of time between sunset and sunrise; darkness; end of the evening

    Silbentrennung

    pe·ri·od of time be·tween sun·set and sunrise; darkness; end of the eve·ning

    Aussprache

Favoriten