Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
- I had a good time last evening.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.
O belirsiz bir süre için bir akıl hastanesine gönderildi.
- She was sent to a psychiatric hospital for an indefinite period of time.