performed so as to minimise risk

listen to the pronunciation of performed so as to minimise risk
Englisch - Türkisch

Definition von performed so as to minimise risk im Englisch Türkisch wörterbuch

so as to
-mek için: He did this so as to prevent theft. Bunu, hırsızlığı önlemek için yaptı
defensive
savunucu/savunan
defensive
koruyuculu
defensive
müdaafa eden
so as to
-mek amacıyla
so as to
-ecek bir şekilde
defensive
savunmalı
defensive
koruyucu
defensive
savunucu

Neden bu kadar savunucusun? - Why are you so defensive?

Savunucu olmayın. Sizi suçlamıyorum. - Don't get defensive. I'm not blaming you.

so as to
-mek için
so as to
için

O, zamanında varmak için koştu. - He ran, so as to arrive on time.

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

so as to
-cek biçimde
So as to
-mak için
so as to
1. -mek için: He did that so as to annoy me. Beni kızdırmak için yaptı. 2. -ecek bir şekilde: He coughed so as to attract Selmin´s attention. Selmin´in dikkatini çekecek bir şekilde öksürdü
defensive
{s} savunan
defensive
{s} savunmayla ilgili
defensive
(isim) savunma
defensive
{s} savunma amaçlı
defensive
{s} spor defansif
defensive
{s} (hedef alındığını zannederek) savunmaya geçen
defensive
(Askeri) SAVUNMA: Savunmaya uygun; korunma maksadı güden, korunma maksadına yarayan. Örneğin; savunma mevzii (defensive position), savunma silahı (defensive weapon) gibi
defensive
{s} savunma

Tom neden bu kadar savunmacı oluyor? - Why is Tom being so defensive?

Tom çok savunmacıydı. - Tom was very defensive.

defensive
{s} koruyan
so as to
ecek şekilde
so as to
mak için
performed so as to minimise risk
Favoriten