perfect, having no faults, flaws or errors

listen to the pronunciation of perfect, having no faults, flaws or errors
Englisch - Türkisch

Definition von perfect, having no faults, flaws or errors im Englisch Türkisch wörterbuch

impeccable
kusursuz

Tom'un itibarı kusursuz. - Tom's reputation is impeccable.

Kral ailesine sadece en kusursuz yemekler sunulur. - Only the most impeccable dishes are served to the royal family.

impeccable
hatası olmayan
impeccable
mükemmel

Tom'un mükemmel ahlakı, Meryem'in anne babasında büyük bir intiba bıraktı. - Tom's impeccable manners made a big impression on Mary's parents.

Tom mükemmel İngilizce konuşur. - Tom speaks impeccable English.

impeccable
Arı, hatasız, kusursuz
impeccable
Günahsız, günah işlemekten uzak
impeccable
(sıfat) kusursuz, hatasız, günahsız, şüphe edilmeyen
impeccable
hatasız,kusursuz
impeccable
{s} şüphe edilmeyen
Englisch - Englisch
impeccable

He grew up in Sweden, but he writes impeccable English.

perfect, having no faults, flaws or errors
Favoriten