perceive by the ear, perceive by listening

listen to the pronunciation of perceive by the ear, perceive by listening
Englisch - Türkisch

Definition von perceive by the ear, perceive by listening im Englisch Türkisch wörterbuch

hear
{f} duymak

Yaşlı adam duymakta zorlanıyor. - The old man was hard of hearing.

Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor. - Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.

hear
işitmek

Daha fazla özürler işitmek istemiyorum. - I don't want to hear any more excuses.

O kötü işitmekten özürlü. - She is handicapped by poor hearing.

hear
{f} ifadesini almak
hear
{f} dinlemek

Haberi dinlemek için güçlükle bekleyebildim. - I could hardly wait to hear the news.

Onu dinlemekten bıktım. - I'm sick of hearing it.

hear
{f} öğrenmek

Tüm yapmanız gereken bu cümleyi ezbere öğrenmek. - All you have to do is to learn this sentence by heart.

Fransızcanın öğrenmek için zor bir dil olduğunu duydum. - I've heard French is a difficult language to learn.

hear
(Kanun) muhakeme etmek
hear
işit

Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın. - Leave your message after hearing the beep.

İşitebilmek için önde oturdu. - He sat in the front so as to be able to hear.

hear
{f} (heard)
hear
{f} sorguya çekmek, ifadesini almak. Hear! Hear! İng
hear
yargılamak
hear
dikkatle dinlemek
hear
haber almak

Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım. - I would appreciate hearing from you soon.

Ben haftalardır senden haber almak için can atıyorum. - I've been looking forward to hearing from you for weeks.

hear
(fiil) duymak, işitmek, dinlemek, kulak vermek, ifadesini almak, haber almak, mektup almak, öğrenmek, onaylamak
hear
{f} kulak vermek
Englisch - Englisch
{f} hear
perceive by the ear, perceive by listening
Favoriten