pen is the ability of a weapon to penetrate armor

listen to the pronunciation of pen is the ability of a weapon to penetrate armor
Englisch - Türkisch

Definition von pen is the ability of a weapon to penetrate armor im Englisch Türkisch wörterbuch

pen
{i} kümes
pen
{i} dolmakalem

Dolmakalemle yazmayı severim. - I like writing with a fountain pen.

Bu dolmakalem şimdiye kadar kullandığım herhangi biri kadar iyi. - This fountain pen is as good as any I have ever used.

pen
{i} tükenmez kalem

Tükenmez kalemin var mı? - Do you have a ballpoint pen?

Tükenmez kalemle yazar mısınız lütfen? - Won't you please write with a ballpoint pen?

pen
ağıl

Ben çocukken, evimizin yanındaki bir ağılda siyah bir domuz vardı. - When I was a kid, there was a black pig in a pen beside our house.

Domuzlar ağılda değil. - The pigs are not in the pen.

pen
tükenmezkalem
pen
dar bir yere tıkmak
pen
{i} mürekkepli kalem
pen
yazar

Tükenmez kalemle yazar mısın? - Will you write with a ballpoint pen?

Tükenmez kalemle yazar mısınız lütfen? - Won't you please write with a ballpoint pen?

pen
tüy kalem
pen
yazıya geçirmek
pen
{f} kâğıda dökmek
pen
{f} kalemi ele alıp yazmak; yazmak
pen
{i} kafes
pen
{f} hapsetmek
pen
{i} k.dili. cezaevi. f
pen
(fiil) kaleme almak, yazmak, kâğıda dökmek, ağıla kapamak, hapsetmek
pen
dişi kuğu
pen
{i} kodes
pen
muharrir
pen
{i} (kurşunkalem dışında herhangi bir) kalem; dolmakalem; tükenmezkalem; tüy kalem
Englisch - Englisch
pen
pen is the ability of a weapon to penetrate armor

    Silbentrennung

    pen I·s the a·bi·li·ty of a weap·on to pen·e·trate ar·mor

    Türkische aussprache

    pen îz dhi ıbîlıti ıv ı wepın tı penıtreyt ärmır

    Aussprache

    /ˈpen əz ᴛʜē əˈbələtē əv ə ˈwepən tə ˈpenəˌtrāt ˈärmər/ /ˈpɛn ɪz ðiː əˈbɪlətiː əv ə ˈwɛpən tə ˈpɛnəˌtreɪt ˈɑːrmɜr/
Favoriten