Türkisch - Englisch
Definition von pekiştirme im Türkisch Englisch wörterbuch
- strengthening
- stiffening, hardening
- (İnşaat) sintering
- consolidation
- enhancement
- emphasizing
- reinforcement
- pekiştirmek
- {f} reinforce
- pekiştirmek
- consolidate
- pekiştirme mektubu
- chaser
- pekiştirmek
- to harden, to stiffen, to solidify; to consolidate, to strengthen
- pekiştirmek
- impact
- pekiştirmek
- {f} solidify
- imge pekiştirme
- (Bilgisayar) image enhancement
- pekiştirmek
- harden
- pekiştirmek
- set
- pekiştirmek
- step up
- pekiştirmek
- compact
- pekiştirmek
- support
- pekiştirmek
- confirm
- pekiştirmek
- clench
- pekiştirmek
- strengthen
- pekiştirmek
- cement
- pekiştirmek
- intensify
- pekiştirmek
- tauten
- pekiştirmek
- establish
- Pekiştirmek
- away
- pekiştirmek
- stiffen
- pekiştirmek
- firm
- birincil pekiştirme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) primary reinforcement
- gecikme öncesi pekiştirme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) predelay reinforcement
- gecikmeli pekiştirme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) delayed reinforcement
- kesintisiz pekiştirme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) continuous reinforcement
- pekiştirmek
- to strengthen, firm up; to reinforce; to intensify
- pekiştirmek
- to stiffen, harden
- temsili pekiştirme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) vicarious reinforcement
- token pekiştirme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) token reinforcement
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von pekiştirme im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Pekiştirmek işi
- pekiştirme ünlüsü
- Pekiştirmeli kelimelerde kavramı güçlendirmek için türeyen ünlü: Yap-a-yalnız, çep-e-çevre, güp-e-gündüz gibi
- pekiştirmek
- Güçlendirmek
- pekiştirmek
- Sertleşmek, katılaştırmak
- pekiştirmek
- Sağlamlaştırmak, tahkim etmek
Relevante Übersetzungen
pekiştirme
Silbentrennung
pe·kiş·tir·meResimler
Historie
Favoriten