Yerinde olsam, muhtemelen aynı şeyi yapardım.
- In your position, I'd probably have done the same thing.
Yerinde olsam, ona evlenme teklif ederim.
- If I were you, I would propose to her.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
- Products with GMO are dangerous to human life.
Profesör Rosa'nın yerine geçen öğretmen Arjantinlidir.
- The teacher who substituted for professor Rosa is from Argentina.
Önerinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?
- Are you for or against the proposal?
Tom teklifin lehinde oy verdi.
- Tom voted in favor of the proposal.
Brush'ın annesinin bir fahişe olduğunu duydum.
- I heard that Brush's mother is a prostitute.
Almanya'da fahişelik yasaldır.
- Prostitution is legal in Germany.
Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.
- Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!
Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
O, eğitimin yanında temel sorundur.
- That is the principle problem next to education.