You have to share the cake equally.
- Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
Will he eat the whole cake?
- Bütün pastayı yiyecek mi?
The prices in this pastry shop are very high.
- Bu pastanede fiyatlar çok yüksek.
From childhood I dreamt of being a pastry cook.
- Çocukluğumdan beri bir pastacı olmayı hayal ettim.
Has anyone seen the paste?
- Herhangi biri pastayı gördü mü?
Tom cut the pie into six pieces.
- Tom pastayı altı parçaya böldü.
Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
- Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
After I pick some blueberries, I make a tart.
- Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.
Makarnamın üstüne biraz daha sos döktüm.
- I poured more sauce on my pasta.
Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
- The herb used in that pasta sauce might be parsley.