Büyük bir iş üstlendi.
- He undertook a great deal of work.
Projenin sorumluluğunu üstlendi.
- She undertook the responsibility for the project.
Polis ayrıntılı aramaları üstlendi ama cesedini bulamadı.
- The police undertook exhaustive searches but failed to find the body.
Büyük bir iş üstlendi.
- He undertook a great deal of work.