Englisch - Türkisch
Definition von past participle of show im Englisch Türkisch wörterbuch
- shown
- gösterilen
Bu hafta gösterilen iyi filmler var mı?
-Are there any good movies being shown this week?
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
-What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- shown
- {f} göster
Filiberto çok cesur bir karakter göstermedi.
-Filiberto has not shown a very brave character.
Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
-It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
- shown
- show görün/göster
- shown
- f., bak. show
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von past participle of show im Englisch Englisch wörterbuch
- shown
- past participle of
- awoken
- past participle of
- unfastened
- past participle of
- unblocked
Relevante Übersetzungen
past participle of show
Silbentrennung
past par·ti·ci·ple of showAussprache
Resimler
Historie
Favoriten