past participle of see

listen to the pronunciation of past participle of see
Englisch - Türkisch

Definition von past participle of see im Englisch Türkisch wörterbuch

seen
görülen

O gün görülen bir dolunaydı. - It was a full moon that was seen that day.

Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi. - The rising sun seen from the top was beautiful.

seen
gözükmek
seen
görülmek

Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu. - Tom didn't want to be seen with Mary.

Onunla görülmek istemiyorum. - I don't want to be seen with him.

seen
{f} gör

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir. - Germs can only be seen with the aid of a microscope.

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim. - I've never seen such a wonderful sunset.

seen
görüldü

Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler. - The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

seen
f., bak. see 1
Englisch - Englisch
seen
past participle of
awoken
past participle of
unfastened
past participle of
unblocked
past participle of see
Favoriten