past of trouble

listen to the pronunciation of past of trouble
Englisch - Türkisch

Definition von past of trouble im Englisch Türkisch wörterbuch

troubled
{s} sıkıntılı

Mary'nin sıkıntılı bir geçmişi var. - Mary has a troubled past.

Tom çok sıkıntılı görünüyor. - Tom looks very troubled.

troubled
{f} sorun et
troubled
dertlenmek
troubled
üzgün

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. - I am sorry to have troubled you.

Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm. - I'm very sorry to have troubled you.

troubled
tedirgin
troubled
kederli
troubled
meraklı
troubled
sorun et(mek)
troubled
{s} bulanık

Bulanık sularda balık tutmaya mı çalışıyorsun? - Are you trying to fish in troubled waters?

troubled
troubled waters bulanık sular
troubled
düzensizlik
troubled
{s} rahatsız

Başkan Van Buren rahatsızdı. - President Van Buren was troubled.

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. - I am sorry to have troubled you.

troubled
sıkınt

Mary'nin sıkıntılı bir geçmişi var. - Mary has a troubled past.

Tom gerçekten sıkıntılıydı. - Tom was genuinely troubled.

Englisch - Englisch
troubled
past of trouble

    Silbentrennung

    past of trou·ble

    Türkische aussprache

    päst ıv trʌbıl

    Aussprache

    /ˈpast əv ˈtrəbəl/ /ˈpæst əv ˈtrʌbəl/
Favoriten