Tom bir çiçek kopardı ve onu kokladı.
- Tom picked a flower and smelled it.
Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.
- The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo.
Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.
- Sami's dog smelt something.
Bu, bu parfümü şimdiye kadar ilk koklayışım.
- This is the first time I've ever smelt this perfume.
Tom büyük bir tencerede gerçekten iyi kokan bir şey pişiriyordu.
- Tom was cooking something in a large pot that smelled really good.