O ona vurmak için kışkırtıldı. - He was provoked into hitting her.
O ona vurmak için kışkırtıldı.
He was provoked into hitting her.
Saldırı tüm bu gereksiz hakaretler tarafından kışkırtıldı. - The aggression was provoked by all those gratuitous insults.
Saldırı tüm bu gereksiz hakaretler tarafından kışkırtıldı.
The aggression was provoked by all those gratuitous insults.