Mary çabucak hastaneye gitti.
- Mary hurried to the hospital.
İstasyona aceleyle gittik, ama treni kaçırdık.
- We hurried to the station only to miss the train.
Ayıracak zamanları olmadığından dolayı aceleyle kasabaya geri döndüler.
- Because they had no time to spare, they hurried back to town.
Nick otobüsü yakalamak için acele etti.
- Nick hurried to catch the bus.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.