Hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yaratılmaz, her şey dönüşür.
- Nothing is lost, nothing is created, everything is transformed.
Bütün insanlar eşit yaratılmaz.
- Not all men are created equal.
Bu oyun Birlik motorunu kullanarak oluşturuldu.
- This game was created using the Unity engine.
Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu.
- The European Union was created as a result of a desire to rise above French-German enmity.
İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
Tom tüm insanların eşit yaratıldığına inanıyor.
- Tom believes that all men are created equal.
Edebiyattaki her kusursuz adam, her zaman bir kadının kalemi tarafından yaratıldı.
- Every perfect man in literature has always been created by the pen of a woman.
Pidginler kölelik nedeniyle yaratılmıştır.
- Pidgins were created because of slavery.
Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
- In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.
İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
- Human beings are created to create things.
Allah dünyayı yarattı.
- God created the world.