past of change

listen to the pronunciation of past of change
Englisch - Türkisch

Definition von past of change im Englisch Türkisch wörterbuch

changed
(İnşaat) değişmiş

Kleopatra'nın burnu daha kısa olsaydı dünyanın bütün yüzü değişmiş olurdu. - If Cleopatra's nose had been shorter, the whole face of the world would have been changed.

Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir. - Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.

changed
değiştirilmiş

Belgeler değiştirilmiş gibi görünüyor. - The documents appear to have been changed.

Benim e-posta adresim aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. - My e-mail address has been changed as follows.

changed
(Bilgisayar) değiştirildi

Toplantı için zamanın değiştirildiğini düşünüyordum. - I thought the time for the meeting had been changed.

E -posta adresim değiştirildi. - My e-mail address has been changed.

changed
(Bilgisayar) değiştirme

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi. - My grandmother never changed her style of living.

Perdeleri değiştirmemden sonra oda farklı görünüyor. - The room looks different after I've changed the curtains.

changed
(Bilgisayar) değişti

O gerçekten son zamandan beri çok değişti. - He's really changed a lot since last time.

Karısı olmasaydı , o işini değiştirmezdi. - If it had not been for his wife, he would not have changed his job.

changed
değişime uğramış

Tom değişime uğramış bir insan. - Tom is a changed man.

changed
{f} değiştir

O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı. - A week before she died she changed her will and left her entire fortune to her dog Pookie.

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

changed
(Bilgisayar) değiştirildiği

Kanal değiştirildiği için o sinirlendi. - Because the channel was changed he got angry.

Toplantı için zamanın değiştirildiğini düşünüyordum. - I thought the time for the meeting had been changed.

Englisch - Englisch
changed
past of change
Favoriten