Küçük çocuklar taşınmaktan hoşlanırlar.
- Small children like to be carried.
Yüksek gürültüye rağmen konuşmaya devam etti.
- She carried on talking in spite of the loud noise.
Ona karşı güçlü itirazlara rağmen onlar plana devam ettiler.
- They carried on with the plan in spite of strong objections to it.
İnsanlar o zaman kendi ağırlığı taşıdı.
- People carried their own weight then.
O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.
- She carried that habit to her grave.