Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terkedilmiş hissediyorum.
- I feel abandoned by the only woman I love.
Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu.
- The police found a dead body in an abandoned car near the park.
Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
- Tom felt lonely and abandoned.
O, terk edilmiş bir binada saklandı.
- He hid in an abandoned building.