Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
- Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
Bu, son üç yıldır yaşadığımız eski soruna benzerdir.
- This is the same old problem we've had the past three years.
Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.
- Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.
Tren geçerken Tom sürücünün bir anlık bakışını yakaladı.
- Tom caught a glimpse of the driver as the train raced past.
Bence ben önceki hayatımda bir prensestim.
- I think that I was a princess in a past life.
Mary, onun geçen haftayı Alice ile Boston'da geçirdiğini bilseydi Tom Mary'nin ne söyleyeceğini merak ediyordu.
- Tom wondered what Mary would say if she knew he had spent the past week in Boston with Alice.
Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
- Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months.
Neredeyse her gün Tom'un evinin yanından geçerek yürürdüm.
- I used to walk past Tom's house almost every day.
Tom her zamanki yatma saatini geçecek şekilde yatmadı.
- Tom stayed up past his usual bedtime.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.
- Forget about the past. Compared to yesterday, I like today more. That's why I try to enjoy the moment, that's all.
Dün Mantarlı hamur işleri pişirdim.
- Yesterday I baked pastries with mushrooms.
Kitaplarda bütün geçmiş zamanın ruhu yatıyor.
- In books lies the soul of the whole past time.
past tense.
during the past year.
past Midnight.
past glories.