past it's peak; feeble

listen to the pronunciation of past it's peak; feeble
Englisch - Türkisch

Definition von past it's peak; feeble im Englisch Türkisch wörterbuch

tired
yorgun

Çok yorgunum; Sanırım yatacağım. - I'm really tired; I think I'll go to bed.

Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı. - Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.

tired
{s} bıkkın

Sen hiçbir şey yapmamaktan dolayı bıkkınsın. - You are tired from doing nothing.

tired
{s} tembel

Tembellik, yorulmadan önce dinlenme alışkanlığından başka bir şey değildir. - Laziness is nothing more than the habit of resting before you get tired.

tired
{s} bitkin

O çok bitkin görünüyordu. - She looked very tired.

Onların hepsi bitkindi. - They were all tired out.

tired
bıkmak
tired
bıkkınlık gelmek
tired
(of ile) -den bıkmış
tired
bezmiş
tired
{f} yor

Öğretmekten çok yoruldum. - I am very tired from teaching.

Çok yorgunum; Sanırım yatacağım. - I'm really tired; I think I'll go to bed.

tired
{s} lâstik tekerli
Englisch - Englisch
tired
past it's peak; feeble
Favoriten