Vakit geçirmek için ne yaparsın?
- What do you do to pass the time?
Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız.
- We have to spend time with Tom now.
Tom hapiste zaman harcamak istemiyordu.
- Tom didn't want to spend time in jail.
Bir bulmacayı birleştirmeye çalışarak zaman harcamayı seviyorum.
- I love to spend time trying to put together a puzzle.
Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız.
- We have to spend time with Tom now.
As the train was late, we passed the time looking at our fellow passengers and making up stories about them.