pass time

listen to the pronunciation of pass time
Englisch - Türkisch
(Askeri) İki unsurun aynı noktadan geçiş ara zamanı
(Askeri) (ROAD) GEÇİŞ ZAMANI (YOL): Bir kolun en öndeki aracının belirli bir noktadan geçtiği an ile son aracın aynı noktadan geçtiği an arasında geçen zaman
pass time activity
(Askeri) Vakit geçirme uğraşısı
pass time with
ile vakit geçirmek
pass the time
vakit geçirmek

Vakit geçirmek için ne yaparsın? - What do you do to pass the time?

passtime
hobi
pass the time of day
laklak etmek
as time pass by
Zaman geçtikçe

as time pass by, people become more coldhearted.

pass the time of day
Günün zaman geçirmek
pass-through time
pass-zaman içinde
to pass time
Vakit geçirmek için
pass the time of day
selamlaşıp hoşbeş etmek
pass the time of day
muhabbet/hasbıhal etmek
pass the time of day with
günaydınlaşıp lâflamak
Englisch - Englisch

Definition von pass time im Englisch Englisch wörterbuch

pass the time
To occupy oneself during a time-interval

As the train was late, we passed the time looking at our fellow passengers and making up stories about them.

pass the time
kill time
pass the time of day
exchange greetings; make small talk
Türkisch - Englisch

Definition von pass time im Türkisch Englisch wörterbuch

pass time idly
sinek avlamak
pass time
Favoriten