Türkisch - Englisch
Definition von paslanmaz im Türkisch Englisch wörterbuch
- stainless
Most kitchen sinks are made of stainless steel.
-Çoğu mutfak lavabosu paslanmaz çelikten imal edilmiştir.
Tom filled his stainless steel coffee mug with coffee.
-Tom paslanmaz çelik kahve kupasını kahveyle doldurdu.
- rustproof
- rust-free
- unoxidizable
- anticorrosive
- incorrodible
- non-ferrous
- noncorrosive
- non-corroding
- rustproofed
- inoxidable
- rustless
- noncorrosive, stainless, rustproof
- noncorroding
- rust-resistant
- paslanmaz çelik
- corrosion resisting steel
- paslanmaz çelik
- non rusting steel
- paslanmaz çelik
- Stainless steel
- paslanmaz demir
- stainless iron
- paslanmaz zincir dişli
- stainless chain wheel
- paslanmaz çelik muhafazası
- (Otomotiv) stainless steel casing
- paslanmaz çeliğe benzer
- (Havacılık) inconel
- paslanmaz çeliğe benzeyen
- inconel
- bu paslanmaz çelik mi
- Is this stainless steel
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von paslanmaz im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Paslanmaya karşı dayanıklılığı olan (alaşım veya metal)
- paslanmaz çelik
- Paslanmaya karşı özel olarak dayanıklılığı sağlanmış olan çelik türü
Relevante Übersetzungen
paslanmaz
Silbentrennung
pas·lan·mazAussprache
Resimler
Favoriten