pasifçe

listen to the pronunciation of pasifçe
Türkisch - Englisch
sluggishly
{a} lazily, slothfully, heavily
In a sluggish manner, responding slowly
slowly, inactively, lethargically, lazily, slothfully; dully
in a sluggish manner; "the smoke rose sluggishly"
in a sluggish manner; "the smoke rose sluggishly
pasif
passive

Watching TV is a passive activity. - Televizyon izlemek pasif bir faaliyettir.

TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state. - TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.

pasif
inactive
pasif
(Ticaret) debit
pasif
supine
pasif
(Ticaret) unfavorable
pasif
passivation
pasif
liabilities
pasif
ınactive
pasif
quiescent
pasif
com. liabilities; debit side of a balance sheet
pasif
nonviolent
pasif
passive; inactive; liabilities
Türkisch - Türkisch

Definition von pasifçe im Türkisch Türkisch wörterbuch

PASİF
(Hukuk) Mal varlığına veya hukuki bütünlüğe ilişkin borçlar
pasif
Edilgen
pasif
Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisine katlanan, edilgin: "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim."- P. Safa. Çekingen, durgun: "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır."- H. Taner
pasif
Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisine katlanan, edilgin
pasif
Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı
pasif
Edilgin
pasif
Çekingen, durgun
pasifçe
Favoriten