particular to a given individual

listen to the pronunciation of particular to a given individual
Englisch - Türkisch

Definition von particular to a given individual im Englisch Türkisch wörterbuch

personal
{s} kişisel

Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır. - Personal computers are very useful.

Buradaki kişisel bilgisayar sistemi değiştiremediği için hiçbir şey yapılamaz. - Because the personal computer here cannot change the system, nothing can be done.

personal
{s} şahsi

Şahsi bir çek kabul eder misiniz? - Will you take a personal check?

Bu şahsi çeki nerede bozdurabilirim? - Where can I cash this personal check?

personal
özel

Tom'un özel hayatı hakkında çok şey bilmiyorum. - I don't know much about Tom's personal life.

Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı. - Personal life of Larry Ewing was shared in a website.

personal
sima
personal
bedensel
personal
şahsi eşyaya ait
personal
uç şahıstan birine ait
personal
{s} vücut
personal
huk şahsi eşya
personal
{s} kişiye özel

Bence bu kişiye özel. - I think it's personal.

personal
{i} kişisel ilanlar sayfası
personal
(Askeri) ŞAHSI; ZATİ; ÖZEL: Şahsa özel olan, zata ait olan, genel olmayıp sadece bir şahsa veya herhangi bir madde ya da konuya ait olan
personal
gazetede belirli bir sahıs hakkında çıkmış olan yazı
personal
personal appearance bir filim artistin
personal
{s} kişiye yönelik
Englisch - Englisch
personal
particular to a given individual

    Silbentrennung

    par·ti·cu·lar to a giv·en in·di·vi·du·al

    Türkische aussprache

    pırtîkyılır tı ı gîvın îndıvîcıwıl

    Aussprache

    /pərˈtəkyələr tə ə ˈgəvən ˌəndəˈvəʤəwəl/ /pɜrˈtɪkjəlɜr tə ə ˈɡɪvən ˌɪndəˈvɪʤəwəl/
Favoriten