Tom katılmak istediğini asla söylemedi.
- Tom never said he wanted to participate.
Törene katılmak istemiyorum.
- I don't want to participate in the ceremony.
Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.
- A lot of countries participated in the Olympic Games.
Ben tartışmaya katıldım.
- I participated in the discussion.
Ortak olmak istiyordum.
- I wanted to participate.
Farklı bir katılım sistemine geçmemiz gerekiyor.
- We need to change over to a different system of participation.
Katılımınızı destekliyoruz.
- We encourage your participation.
Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
- They want to participate in the Olympic Games.
Törene katılmak istemiyorum.
- I don't want to participate in the ceremony.
Katılanlar hakkında heyecanlıyım.
- I'm excited about participating.
Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor
- I'm afraid I'll have to disappoint you. I don't feel like participating in this discussion.
Onu projeye katılmaktan vazgeçirmeye çalıştım.
- I tried to dissuade him from participating in the project.
Hükümet, katılımcı olmalıdır.
- Government should be participatory.
Make the Earth ... turn round its own axis in twenty four hours, and towards the same point with all the other Spheres; and without participating this same motion to any other Planet or Star.
... But not everybody has to participate in that because ...
... I was able to participate in underscores another really ...