part of a plant containing seeds

listen to the pronunciation of part of a plant containing seeds
Englisch - Türkisch

Definition von part of a plant containing seeds im Englisch Türkisch wörterbuch

fruit
meyve vermek
fruit
meyve

Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı. - My mother bought some apples at a fruit store.

Limon ve misket limonu asitli meyvedir. - Lemons and limes are acidic fruits.

fruit
{i} tohum kapsülü
fruit
{f} meyve ver

Onun çabası meyve verecek. - His effort will bear fruit.

Bahçemde birçok ağaç meyve veriyor. - In my garden many trees are bearing fruit.

fruit
sonuç

Bu sonuçsuz argümanı bırakalım. - Let's stop this fruitless argument.

Çabanız mutlaka sonuç verecek. - Your effort will surely bear fruit.

fruit
{i} yemiş
fruit
meyva verdirmek veya vermek
fruit
{i} ürün

Bu hayal gücünün ürünüdür. - This is the fruit of your imagination.

fruit
{i} homoseksüel
fruit
netice
fruit
{i} nonoş
fruit
fruit cake meyvalıfruit cup bardak veya kadeh
fruit
{i} döl
fruit
{i} ahbap
fruit
{i} kâr

Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor. - My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.

fruit
{i} yayar
fruit
verimli kılmak veya olmak
Englisch - Englisch
fruit
part of a plant containing seeds

    Türkische aussprache

    pärt ıv ı plänt kınteynîng sidz

    Aussprache

    /ˈpärt əv ə ˈplant kənˈtānəɴɢ ˈsēdz/ /ˈpɑːrt əv ə ˈplænt kənˈteɪnɪŋ ˈsiːdz/
Favoriten