It smells like Tom is wearing the same perfume that Mary is.
- Tom, Mary'nin kullandığı aynı parfümü kullanıyor gibi kokuyor.
Tom thinks women in America wear too much perfume.
- Tom Amerika'daki kadınların çok parfüm sürdüklerini düşünüyor.
Her exotic perfume has a subtle scent.
- Onun egzotik parfümünün hoş bir kokusu var.
For once in my life I want to make perfumes.
- Hayatımda bir kez parfüm yapmak istiyorum.
She has a lot of perfumes.
- Onun birçok parfümü var.