O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
- She got married without her parents knowing it.
O, anne ve babası tarafından iyi yetiştirildi.
- She was well brought up by her parents.
Bazı ana babalar çocukları hakkında gereksiz yere endişelenirler.
- Some parents worry unnecessarily about their children.
Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.
- He just moved into an apartment he inherited from his parents.
Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
- My decision to study abroad surprised my parents.
Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.
- Parents teach their children that it's wrong to lie.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
Onlar her zaman ebeveynlerine itaat etmiyorlar.
- They don't always obey their parents.
... parents who pay for your cochlear implants. They ask for the software that makes it impossible ...
... parents 'cause i can understand uh... they did some pointing this personality ...