paraleller

listen to the pronunciation of paraleller
Türkisch - Türkisch

Definition von paraleller im Türkisch Türkisch wörterbuch

PARALEL
(Osmanlı Dönemi) Geo: Bütün noktaları birbirinden aynı uzaklıkta olan çizgi veya hat, düzlük, satıh
PARALEL
(Osmanlı Dönemi) Yun. Müvazi
Paralel
arkuru
Paralel
muvazi
Paralel
(Hukuk) MÜVAZİ
paralel
ikişer ikişer aynı düzlem içinde bulunan ve kesişmeyen iki veya daha çok doğru
paralel
Koşut, muvazi
paralel
Yan yana ve birbirini kesmeden, birbirine kavuşmadan uzanıp giden (şeyler), koşut, muvazi
paralel
Bir dönel yüzeyin, eksene dik bir düzlemle kesiti
paralel
Yerküresi üzerinde çizildiği var sayılan, Ekvator'a paralel çemberlerden her biri
Türkisch - Englisch

Definition von paraleller im Türkisch Englisch wörterbuch

paralel
parallel

The river runs parallel to the main street. - Nehir ana caddeye paralel akar.

His background parallels that of his predecessor. - Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.

paralel
{i} latitude
paralel
extension
paralel
analogous with
paralel
straight
paralel
analogous
paralel
paralleling
paralel
shunt
paralel
sports parallel bars
paralel
collateral
paralel
parallel koşut
paralel
equidistant
paralel
analogy