Ebeveynlerimin de bir çiftliği var.
- My parents also have a farm.
Onun ailesi çiftçiydi.
- His parents were farmers.
Rus parlamentosunun alt kanadı olan Dumanın bir oturumunda ortalama sekiz kanun kabul edilir.
- During one session of the Duma, the lower house of the Russian parliament, an average of eight laws are adopted.
Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.
- In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur.
- In many parts of the world, there is not enough food to meet everyone's needs.
Kısmen yeterli bilgiyi alamadığından dolayı Harper'in açıklaması eksik kalıyor.
- Partly because he could not receive enough information, Harper's description remains imperfect.
Ben normal biçimde büyütüldüm. Annem ve babam iyiydiler.
- I was raised normally. My parents were decent.
Tom, çoğu kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom successfully convinced many people that he possessed paranormal powers.
Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.
- His background parallels that of his predecessor.
Yol nehre paraleldir.
- The road parallels the river.
He will need to par every hole in order to win this game.
He needs to make this shot for par.
It took a long time to finish, but that's par for the course on a project like this.
His work isn't up to par. Is he not well?.