papiere

listen to the pronunciation of papiere
Deutsch - Türkisch
kağıtlar
Englisch - Türkisch

Definition von papiere im Englisch Türkisch wörterbuch

papers
evrak

Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi. - All the papers were taped up and kept in the safe.

Evrakların hepsini bir araya toplar mısın? - Can you gather all of the papers together?

securities
(Ticaret) tahvilat
securities
(Ticaret) senedat
securities
(Ticaret) değerli kağıtlar
securities
tahviller
papers
{i} kimlik belgeleri

Biz kimlik belgelerimizi güvenlik masasına göstermek zorunda kaldık. - We had to show our papers at the security desk.

papers
{i} kâğıtlar

Zaman doldu. Kağıtlarını teslim et. - Time is up. Hand in your papers.

Evrak çantam kağıtlarla doludur. - My briefcase is full of papers.

papers
{i} evraklar

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu. - I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

Casus evrakları yaktı. - The spy burned the papers.

securities
{i} senetler
securities
(Avrupa Birliği) menkul kıymetler