paketlenmek

listen to the pronunciation of paketlenmek
Türkisch - Englisch
to be packaged; to be made into a parcel; to be put into a carton; to be wrapped up
wrap
paketle
{f} packaged
paketle
{f} wrapping

I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents. - Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.

paketle
{f} packed

I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags. - Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım.

Are you all packed and ready? - Hepiniz paketlenmiş ve hazır mısınız?

paketle
{f} trussed
paketle
{f} truss
paketle
{f} wrapped

I have a gift that needs to be wrapped. - Paketlenmesi gereken bir hediyem var.

paketle
bundling
paketle
prepack
paketle
{f} pack

I want to leave these packages for a while. - Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.

I've just finished packing. - Az önce paketlemeyi bitirdim.

paketle
package

I want to leave these packages for a while. - Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.

Good things come in small packages. - İyi şeyler küçük paketlerde gelir.

Türkisch - Türkisch
(Atasözü) kıskıvrak yakalanıp kaçamayacak duruma getirilmek
Paketleme işine konu olmak
paketlenme
Paketlenmek işi
paketlenmek
Favoriten