I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents.
- Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.
Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.
- Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.
Are your bags packed?
- Çantaların paketlendi mi?
I have a gift that needs to be wrapped.
- Paketlenmesi gereken bir hediyem var.
Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.
- Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.
Pack them in the box.
- Kutusunda paketleyin.
Big things come in small packages.
- Büyük şeyler küçük paketlerde gelir.
Good things come in small packages.
- İyi şeyler küçük paketlerde gelir.
Soon you are going to receive a valuable packet.
- Yakında değerli bir paket alacaksınız.
Emily bought a packet of crisps.
- Emily bir paket cips satın aldı.
Get both a phone and internet access in a single package!
- Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Tom has already delivered the package to Mary's house.
- Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
It took me ages to pack up my stuff.
- Eşyaları paketlemek çok uzun sürdü.
Could you give a me hand packing on Saturday?
- Paketlemek için cumartesi günü bana yardım edebilir misin?
Tom seems to have packed everything but the kitchen sink.
- Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.
I want to leave these packages for a while.
- Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.
I'll spend at least two hours wrapping all these Christmas presents.
- Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.
Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package.
- Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar
Tom pocketed the money Mary gave him.
- Tom Mary'nin ona verdiği parayı paketledi.
My father used to drink 4 bottles of beer and smoke 4 packets of cigarettes every day without fail.
- Babam mutlaka her gün dört şişe bira içerdi ve dört paket sigara içerdi.
The parcel weighs more than one pound.
- Paket yarım kilodan fazla geliyor.
She handed the parcel to the customer.
- Paketi müşteriye uzattı.
The peddler carried a big bundle on his back.
- Seyyar satıcı sırtında büyük bir paket taşıyordu.
He went out with a bundle of clothes in his hand.
- Elinde bir paket giysi ile dışarı çıktı.
I got a takeout salad for lunch.
- Öğle yemeği için bir paket salata aldım.
Tom picked up takeout on his way home.
- Tom eve giderken bir paket aldı.
It took me ages to pack up my stuff.
- Eşyaları paketlemek çok uzun sürdü.