O, işini titizlikle yaptı.
- He did his work painstakingly.
Yıllarca çok titizlikle topladığım her şeyi kaybettim.
- I lost everything I had so painstakingly collected over the years.
Yıllarca çok titizlikle topladığım her şeyi kaybettim.
- I lost everything I had so painstakingly collected over the years.
O, işini titizlikle yaptı.
- He did his work painstakingly.
O, işini özenle yaptı.
- He did his work painstakingly.
... Jonathan Jones, who painstakingly spent eight ...