O, bıçaklanarak öldürüldü.
- Tom was stabbed to death.
O beni sırtımdan bıçakladı!
- He stabbed me in the back!
O beni sırtımdan bıçaklamaya çalıştı.
- She tried to stab me in the back.
O beni arkadan bıçaklamaya çalıştı.
- He tried to stab me in the back.