They failed to repulse our attack.
- Saldırılarımızı püskürtmeyi başaramadılar.
Tom is spraying his garden.
- Tom bahçesine su püskürtüyor.
They are spraying the fruit trees.
- Onlar meyve ağaçlarına ilaç püskürtüyorlar.
They are spraying the fruit trees.
- Onlar meyve ağaçlarına ilaç püskürtüyorlar.
The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.
- Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor.
At least 31 people have been killed by the eruption.
- Püskürme sonucu en az 31 kişi öldü.
Mount Etna has erupted, showering Sicily in volcanic rock.
- Etna dağı püskürdü, Sicilya'ya volkanik kaya yağdırıyor.