Türkisch - Englisch
Definition von oymalar im Türkisch Englisch wörterbuch
- carvings
- plural of carving
- oyma
- engraving
- oyma
- carving
This carving knife ... it's one made by a famous swordsmith.
-Bu oymacılık bıçağı, ünlü bir demirci tarafından yapılmış bir bıçaktır.
Atuqtuaq is excellent at soapstone carving.
-Atuqtuaq sabuntaşı oymada mükemmel.
- oy
- vote
- oy
- {f} carving
- oyma
- carved
- oyma
- deepening
- oyma
- (İnşaat) gouging
- oyma
- incised
- oyma
- cut in
- oyma
- piercing
- oyma
- incise
- oy
- hollow out
- oy
- incise
- oy
- {f} clan
- oy
- carve
- oy
- ballot vote
- oy
- vision
- oy
- {f} hollow
- oy
- {f} hollowed
- oy
- carve up
- oy
- {f} incised
- oyma
- intaglio
- oyma
- etching
- Oyma
- engravers
- oy
- ballots
- oy
- vote of
- oy
- votes
- oyma
- cavitation
- oy
- suffrage
- oy
- vote " oy; ballot
- oy
- opinion, view
- oy
- plumper
- oy
- option
- oy
- poll
- oy
- hollowout
- oyma
- cutting, chiseling, carving, or engraving a design in/upon (something); hollowing (something) out
- oyma
- graven
- oyma
- carving, engraving; engraved, carved, cut in, incised
- oyma
- (something) which has been cut, chiseled, carved, or engraved upon something else
- oyma
- (a) carving, carved design
- oyma
- sculpture
- oyma
- print. the engraved design on a plate
- oyma
- glyph
- oyma
- engrave
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von oymalar im Englisch Englisch wörterbuch
- oy
- An exclamation typically expressing mild frustration or expressing feelings of uncertainty or concern
- oy
- (OY): a cry of astonishment, such as "Oh, my!"
- oy
- Optimum Yield
- oy
- boy, coin
- oy
- yelled to get someones attention
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von oymalar im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Oy
- rey
- oy
- Seçimlerde kişinin herhangi bir aday veya partiye ait yaptığı tercih
- oy
- Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan seslenme sözü
- oy
- Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey
- oy
- Bu tercihi belirten işaret, söz veya yazı
- oyma
- Bir nesnenin yüzeyini özel araçlarla oyarak veya delerek türlü biçimler verme
- oyma
- Tadı buruk, bir çeşit armut
- oyma
- Oymak işi
- oyma
- Oyularak yapılmış
- oyma
- Oyularak yapılan süsleme: "Boyalı ve kabarık oymaları birer çiçek demetini hatırlatan bir yalı vardı."- A. Ş. Hisar
- oyma
- Oyularak yapılmış: "Abanoz oyma bastonuna dayanarak gelip salonda kendi koltuğuna oturuyor."- M. Ş. Esendal
- oyma
- Ağaç yongası: "Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma."- Halk türküsü
- oyma
- Ağaç yongası
- oyma
- Oyularak yapılan süsleme