Hükümet milyonlarca dolar borçlandı.
- The government owed millions of dollars.
Tom'un bize borçlandığı parayı aldım.
- I got the money Tom owed us.
Devletlerin çoğu, büyük miktarlarda para borçluydu.
- Many of the states owed large amounts of money.
O, borçlu olduğu parayı ona uzattı.
- She handed him the money that she owed him.
Kimseye para borçlu olmak istemiyorum.
- I never want to owe money to anyone.
Borçlandığı parayı geri ödemek istiyor.
- He wants to pay back the money he owes.
Hükümet milyonlarca dolar borçlandı.
- The government owed millions of dollars.