Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

overflowed with, or growing in, salt water; as, a salt marsh; salt grass

listen to the pronunciation of overflowed with, or growing in, salt water; as, a salt marsh; salt grass
Englisch - Türkisch

Definition von overflowed with, or growing in, salt water; as, a salt marsh; salt grass im Englisch Türkisch wörterbuch

salt
tuz ekmek
salt
tuz koymak
salt
renklendirmek
salt
tuzlayarak saklamak
salt
tuzluk

Tuzluk masada olacak. - The salt cellar will be on the table.

O ilginç görünümlü bir tuzluk. - That's an interesting-looking salt shaker.

salt
tat tuz
salt
tat

Bazı yiyecekler tuz olmadan oldukça tatsız. - Some food is pretty bland without salt.

Hem tatlı hem de tuzlu su midyesi var. - There are both freshwater and saltwater mussels.

salt
tuzlanmış

Kurutulmuş tuzlanmış sığır etin var mı? - Do you have dried salted beef?

salt
ilginç şey
salt
{s} tuzlama, tuzlanmış: salt fish tuzlu balık, tuzlama balık. salt beef tuzlanmış sığır eti
salt
(fiil) tuzlamak, salamura yapmak, tuzlayarak saklamak, biriktirmek
salt
mushil tuzu
salt
(sıfat) tuzlu, tuz
salt
{i} lezzet, tat
salt
{f} biriktirmek
salt
{s} tuzlu

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu. - You can't drink seawater because it's too salty.

Bu yiyecek çok tuzlu. - This food is too salty.

salt
tuz,v.tuzla: n.tuz
salt
bir asit ile bir bazdan meydana gelen tuz
salt
tuz katmak
Englisch - Englisch
salt
overflowed with, or growing in, salt water; as, a salt marsh; salt grass
Favoriten