Köpek çitin üzerinden bahçeye atladı.
- The dog jumped over the fence into the garden.
Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
- Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
Tom elini onun kalbinin üstüne koydu.
- Tom put his hand over his heart.
Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
- The quick brown fox jumped over the lazy brown dog.
Henüz her şey bitmiş sayılmaz.
- It ain't over till the fat lady sings.
Gösteri neredeyse bitmişti.
- The performance was almost over.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Kızının ölümü üzerine ağladı.
- He wept over his daughter's death.
Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
- Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.
Köprünün üstünde giden trene bak.
- Look at the train going over the bridge.
Tom başının üstünde gibi hissetti.
- Tom felt like he was in over his head.
İlkbahar bitti ve yaz geldi.
- Spring is over and summer has come.
Lütfen doğum gününün bittiğini söyleme.
- Please don't say your birthday is over.
O başladığı işle çok çok fazla para kazanıyor.
- She's making money hand over fist with the business she started.
Tom çok fazla yediği için hastalandı.
- The reason Tom got sick was because he overate.
Baştan sona kapıyı beyaza boyadı.
- He painted the door over white.
Teslim etmeden önce kağıdını baştan sona oku.
- Read over your paper before you hand it in.
Ulus devletlerin varlığı, dünya'nın geri kalanında Avrupa'ya büyük bir avantaj sağladı.
- The existence of nation-states gave Europe a great advantage over the rest of the world.
Kahvaltıdan kalan sütü içtim.
- I drank the milk that was left over from breakfast.
Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı.
- Exports in January were up 20% over the same period of last year.
Kilise, kenti yukarıdan gören tepe üzerindedir.
- The church is on the hill overlooking the city.
Satın almadan önce evi iyice inceledik.
- We went over the house thoroughly before buying it.
Onu iyice düşünmem için bana biraz zaman ver.
- Give me some time to think it over.
Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
- Delegates voted over and over again.
Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
- Do I have to do it over again?
Telefonda onunla konu hakkında konuştum.
- I spoke to him about it over the telephone.
Bir fincan kahve içerken sorun hakkında sohbet ettik.
- We talked about the question over a cup of coffee.
Sen bu iş için gereğinden fazla niteliklisin.
- You're overqualified for this job.
Bu iş için gereğinden fazla kalifiye olduğumu söylediler.
- They said I'm overqualified for that job.
Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.
- It took me more than one month to get over my cold.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi.
- Tom pulled his cap down over his eyes.
Hatalarına bir daha asla göz yummayacağım.
- I'll never overlook your mistakes again.
Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
- I don't want to lose Fadil all over again.
Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
- Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.
En zor bölüm şimdi bitti.
- The hardest part is over now.
O, başımın hemen üstünden gitti.
- That went right over my head.
Ben onun üstünden tekrar gitmek istemem.
- I don't want to go over it all again.
Öğretim yılı bitmek üzere.
- The school year is almost over.
Toplantı nerdeyse bitmek üzere.
- The meeting is almost over.
Onun dersi tamamen benim anlamayacağım kadar zor.
- Her lecture was completely over my head.
Bana sorarsanız bu tamamen abartılı.
- If you ask me, it's completely overblown.
Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.
- He got over the shock of his father's death.
Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.
- Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period.
Yeniden başlamalıyım.
- I have to start over.
Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı.
- Tom had to write the report all over again.
Tom her yere baktı ama gizli kapıyı bulamadı.
- Tom looked all over, but he couldn't find the secret door.
Tom Mary'yi her yere götürdü.
- Tom drove Mary all over the place.
Aşırı çalışma ve yetersiz yemeklerden dolayı, o hastalandı.
- What with overwork and poor meals, she fell ill.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
- Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
Dünyada 800,000'i aşkın Baskça konuşan kişi vardır.
- There are over 800,000 Basque speakers in the world.
Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.
- There are over 2,500 types of snakes in the world.
Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
- Mrs Klein is over 80, but she's still very active.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor.
- Tom is reading over the contract right now.
300'ü geçkin insan tutuklandı.
- Over 300 people were arrested.
Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
- The quick brown fox jumped over the lazy brown dog.
Köprünün üstünde giden trene bak.
- Look at the train going over the bridge.
Haber kasabanın her yerine yayıldı.
- The news spread all over the town.
Aç kedi çöpü mutfağın her yerine saçtı.
- The hungry cat scattered the trash all over the kitchen.
Dünyanın her yerinden insanlar İngilizcenin öğrenmek için zor olduğunu söylüyorlar.
- People from all over the world say that English is difficult to learn.
Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.
- Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
O, 30 yaşın üstünde ama yine de mali açıdan ailesine bağlı.
- He's over 30 but still financially dependent on his parents.
Sami onu tekrar tekrar yineliyordu.
- Sami was repeating that over and over.
Artık onun hakkında konuşmayalım.
- Let's not go over that again.
2014 Sochi Kış olimpiyatları artık bitti.
- The 2014 Sochi Winter Olympics are now over.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.
- From the tall dune I could see over the whole island.
Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi.
- The tree was so tall that it towered over the garden wall.
Bütün gece boyunca dağlarda dolaşıyordum.
- I was roaming over the mountains all through the night.
Kate hafta sonu boyunca Izu'da kalır.
- Kate stays in Izu over the weekend.
Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
- Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
Çocuk, çitin üzerinden atladı.
- The boy skipped over the fence.
Now, over to our man in Tokyo for an on-the-spot report.
Over meatloaf and mashed potatoes (being careful not to talk with his mouth full), Stanley told about his adventure.
The latest policy was over-conservative.
Let's go over scene 3 from the top.
I think I’m over my limit for calories for today.
Let's walk over the hill to get there.
Sales are down this quarter over last.
How do you receive? Over!.
He bent over to touch his toes.
Climb up the ladder and look over .
Can I sleep over?.
I'll bring over a pizza.
standard cash count forms used to record the count and any overs or unders.
I lost my paper and I had to do the entire assignment over.
four over two equals two over one.
He is finally over his ex-girlfriend.
I moved over to make room for him to sit down.
The quick brown fox did not jump over the lazy dog.
- The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.
The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.
- The quick brown fox did not jump over the lazy dog.
... They are the ones you want to invite over to hang out. ...
... So now I know I can make it over to the ...