Bu eski kitap oldukça demode.
- This old book is quite out of date.
Açıkça konuşmak gerekirse, senin düşünce biçimin demode.
- Frankly speaking, your way of thinking is out of date.
Bu ayakkabıların modası geçmiş.
- Those shoes are out of date.
Bu ceketin modası geçmiş.
- This coat is out of date.
Bu eski kitap oldukça demode.
- This old book is quite out of date.
Onu yıpranmış eski ve yorgun buldum.
- I found him worn out, old, and tired.
O, eve vardığında yorgundu.
- He was worn out when he got home.
Onun elbiseleri yıpranmış.
- His clothes are worn out.
Onun paltosu yıpranmış.
- His overcoat is worn out.
The soul is too outworn for wondering.