outstanding overseas transactions

listen to the pronunciation of outstanding overseas transactions
Englisch - Türkisch

Definition von outstanding overseas transactions im Englisch Türkisch wörterbuch

outlet
{i} priz

Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı. - I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.

Elektrik prizinde sıkışıklık vardı. - There was jam in the electric outlet.

outlet
{i} satış yeri
outlet
(Ticaret) satış noktası
outlet
çıkış yeri
outlet
çıkış mili
outlet
çıkış yolu
outlet
çıkış ağzı
outlet
delik
outlet
ağız
outlet
{i} fiş
outlet
{i} dışarı çıkacak yer, çıkış yeri, çıkış, kapı, çıkak, çıkıt
outlet
çıkış yer
outlet
{i} çıkış

Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor. - This sewage outlet is no longer in use.

Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor. - My creativity finds an outlet through learning modern languages.

outlet
(Biyoloji) çıkım
outlet
(Tıp) Dışarı çıkacak yer, yol, ağız, delik, mahreç
outlet
elek fiş
outlet
(isim) priz, fiş, çıkış, yol, ağız, açılma fırsatı, pazar, satış yeri
outlet
{i} yol
outlet
{i} pazar
Englisch - Englisch
outlet
outstanding overseas transactions

    Silbentrennung

    out·stand·ing o·ver·seas transactions

    Türkische aussprache

    autständîng ōvırsiz tränzäkşınz

    Aussprache

    /ˌoutˈstandəɴɢ ˈōvərˈsēz tranˈzaksʜənz/ /ˌaʊtˈstændɪŋ ˈoʊvɜrˈsiːz trænˈzækʃənz/
Favoriten