outstanding, remarkable, special

listen to the pronunciation of outstanding, remarkable, special
Englisch - Türkisch

Definition von outstanding, remarkable, special im Englisch Türkisch wörterbuch

phenomenal
{s} olağanüstü

Guglielmo bildiğim en iyi öğrencidir. O anında öğrenir ve olağanüstü bir hafızaya sahiptir. - Guglielmo is the best student I know. He learns instantly and has a phenomenal memory.

O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı. - He lifted the car with his phenomenal strength.

phenomenal
düşük
phenomenal
az sayıda
phenomenal
şaşılacak

Şaşılacak biçimde iyi yapıyoruz. - We're doing phenomenally well.

phenomenal
süper
phenomenal
{s} harika

Şu an gerçekten harika hissediyorum. - I really do feel phenomenal now.

phenomenal
{s} olağanüstü, fevkalade, harikulade
phenomenal
(Tıp) Doğal olaylarla ilgili veya bu olaylar kabilinden
phenomenal
harikulade
phenomenal
olgusal/olağandışı
phenomenal
hayret verici
phenomenal
phenomenalism i
phenomenal
{s} doğal olaylarla ilgili
phenomenal
olaycılık phenomenallyharikulade bir şekilde
Englisch - Englisch
phenomenal
outstanding, remarkable, special
Favoriten