outrange

Englisch - Türkisch

Definition von outrange im Englisch Türkisch wörterbuch

{f} daha uzun menzilli olmak

uzağa eriş

{f} geçmek

(Askeri) MENZİL DIŞINA ÇIKMAK: Telsiz muharebesinin mesafesi dışına çıkmak. Telsiz birlikleri, süratle hareket eden dost kuvvetlerin önüne geçmekle telsiz mesafesi dışına çıkabilirler

{f} daha ileri gitmek

Englisch - Englisch

Definition von outrange im Englisch Englisch wörterbuch

To have a longer range than another projectile or weapon

have a greater range than (another gun)

{f} cover more ground, have a longer range than; shoot farther, shoot to a greater distance

Silbentrennung

out·range

Etymologie

[ "aut-'rAnj ] (transitive verb.) 1858. out- +‎ range

Tempora

outranging, outranged